Türkçede atasözleri biçim ve anlam özelliklerine göre şu şekilde sınıflandırılır:
Atasözleri, biçim yönünden diğer yazı türlerine göre farklı özellikler gösterir. Öykü, roman, şiir, deneme gibi yazı türleri pek çok cümlenin bir araya gelmesi ve anlam yönünden bütünleşmesiyle oluşur. Buna karşın atasözleri genellikle bir, en fazla iki cümleden oluşur. Bütün duygu ve düşünceler bu tek cümleye sığdırılır. Bu cümleler kişiden kişiye değişmez. Halkın ortak malıdır ve halk tarafından aynı biçimde söylenir. Atasözlerinde biçim özellikleri şu başlıklar altında toplanabilir:
Atasözleri bir toplumun ortak kullandığı kalıplaşmış sözlerdir. Bu nedenle herhangi bir kimse, atasözlerindeki sözcükleri ya da sözcüklerin sırasını değiştiremez. Örneğin “Dikensiz gül olmaz.” atasözü “Gül dikensiz olmaz” şeklinde söylenemez. “Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür” atasözündeki “kaz” kelimesi yerine “ördek” veya “horoz” denmez. Bunun nedeni, atasözlerinin bir kişinin değil, bütün toplumun ortak malı olması ve o toplumun düşünce ve dil zevkini yansıtmasıdır.
Ancak, bazı atasözleri tarihsel süreç içinde değişikliğe uğramıştır.
Örnek: “Ayağını yorganına göre köskıl.” → “Ayağını yorganına göre uzat.” Bu atasözündeki “köskıl” kelimesinin yerine günümüzde “uzat” kelimesi kullanılmaktadır. Tarih boyunca dilde ve kültürde oluşan değişmeler atasözlerine de yansımıştır.
Kalıplaşmanın bir istisnası da bir atasözünün farklı bölgelerde değişik şekillerde söylenmesidir.
Örnek: Mum dibine ışık vermez. → “Çıra dibi karanlık olur”
Örnek: Er ekmeği er kursağında kalmaz. → Er lokması er kursağında kalmaz.
Örneklerdeki gibi bazı atasözlerinde, hem sözcüklerin sırası hem de sözcükler değişebilmektedir. Ancak, bu değişiklik kişiden kişiye değil bölgeden bölgeyedir. Bu durum, atasözlerinin tarihsel süreç içinde ve farklı bölgelerde değişikliğe uğrayabildiğini gösterir.
Türkçede bulunan bütün cümle türlerine atasözlerinde de rastlanır. Atasözleri kısa ve özlü sözler olduğu için genelde bir-iki cümleden oluşur. Daha uzun cümlelerden oluşan Türk atasözlerinin sayısı azdır. Atasözlerinde kullanılan cümle türleri şu şekilde sıralanabilir:
Atasözlerinin çoğu yalın cümle biçimindedir. İçinde sadece bir yargı bulunan atasözleri genellikle yalın cümleler biçiminde anlatılır.
Örnek: Ağaç kökünden yıkılır. / Aç köpek fırın duvarını deler. / Vakit nakittir.
İçinde iki yargı bulunan atasözleri genelde birleşik cümle biçiminde kurulur.
Örnek: Dağ ne kadar yüce olsa, yol üstünden aşar. / Erkek aslan aslan da, dişi aslan aslan değil mi? / Elin ağzı torba değil ki büzesin.
Atasözlerinde şiirsel bir anlatıma özen gösterildiğinden pek çok atasözü devrik cümlelerle kurulmuştur.
Örnek: Gülme komşuna, gelir başına. / Besle kargayı, oysun gözünü. / Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne.
* Ad cümleleriyle kurulan atasözlerimde yüklem ad ya da ad soylu sözcüklerden oluşur.
Örnek:Almak kolay, ödemek güçtür. / Akıl için yol birdir. / İki el bir baş içindir.
* Ad cümleleriyle kurulan atasözlerinde var, yok sözcükleri ek eylem alarak yüklem olur.
Örnek: Kalpten kalbe yol vardır. / Ölümen öte köye köy yoktur.
* Ad cümleleriyle kurulan atasözlerinin çoğunda ek eylem -dır söylenmez. Bu durumda genellikle herhangi bir anlam kaybı söz konusu olmaz.
Örnek: Can cümleden aziz. / Hizmetçi kırarsa şuç, hanım kırarsa kaza.
* Eylem cümleleriyle kurulan atasözlerinde yüklem eylem olur. Eylem cümlesiyle kurulan atasözlerinin sayısı ad cümlesiyle kurulanlara nazaran daha çoktur.
Örnek: Can boğazdan gelir. / Zorla güzellik olmaz. / İki at bir kazığa bağlanmaz.
* Bazı atasözlerinde eylem söylenmez. Anlam kendiliğinden ortaya çıkar.
Örnek: Ata arpa, yiğide pilav. / Bakarsan bağ, bakmazsan dağ.
Ek Eylemle Kurulan Atasözleri
Bazı atasözleri ek eylemle kurulurlar.
Örnek: Akıl için yol birdir. / Yiğidin malı